Türkiye İstatistik Kurumu 2025 yılı Şubat ayı konut satış istatistiklerini bugün yayımladı. Açıklanan bu verilere göre Türkiye genelinde konut satışları Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %20,1 oranında artarak 112 bin 818 oldu. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 19 bin 347 ile İstanbul yerini aldı.
Konutder Başkanı Ramadan Kumova TÜİK tarafından yayımlanan verilere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre bu değerlendirmeler şu şekildeydi;
İSTANBUL'DA ARTIŞ SÖZ KONUSU!
"Türkiye genelinde konut satışları 2025 şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,1 oranında artarak 112 bin 818 olurken Ocak 2025 ile neredeyse aynı kaldığı görülüyor. İstanbul’da ise önceki yıla göre yüzde 18,4, Ocak ayına göre ise yüzde 2,3’lük bir artış söz konusu.
Sağlıklı piyasayı konuşabilmemiz için geçmişte olduğu gibi 1. el konut satışlarının toplam satıştaki payının yüzde 50’ler olması gerekir oysa bugün açıklanan rakamlarda bunun sadece yüzde 30 olduğunu görüyoruz.
Aynı şekilde kredili konut satışların da idealinin yüzde 50’lerde olması beklenirken 2025 yılının ilk iki ayında yüzde 14,9 seviyesinde gerçekleşti. Dengeli bir piyasa ortamının oluşması için kredi faizlerinin yüzde 1’in altına düşmesi ve arsa maliyetinin de yüzde 30’lara düşmesi ve konut yatırımcısına getirilen kredi kısıtlarının ortadan kaldırılması gerekir.
İLÇE BAŞINA 125 KONUT SATILDI!
Türkiye’de yıllık yeni konut ihtiyacının minimum 750 bin olduğunu düşünürsek, sürdürülebilir üretim koşullarının oluşması ancak aylık ortalamada 62 bin 500 1. el konut satışı ile sağlanabilir. Oysa ilk 2 ayın ortalaması 33.285 adet ile olması gerekenin sadece yarısı. İstanbul’da durum daha da kötü. İstanbul’da aylık ortalama 12 bin satış gerekirken 2025 ilk 2 ayında ortalama sadece 4.859 adet. Bu da olması gerekenin yüzde 42’si demek oluyor. İstanbul’da 39 ilçe var. Bu rakam ortalama ilçe başına sadece aylık 125 adet yeni konut satıldığını gösterir. İstanbul gibi bir metropol için bu oldukça düşük bir seviye.
Dolayısıyla 2024’ün ikinci yarısından itibaren toparlanma sürecine girse de konut piyasasının olması gereken dengeye kavuşabilmesi için gereken sıçrama henüz gerçekleşmiş değil. Kredi faizleri ve arsa maliyetlerinin düşmesi, 1. el satış oranlarının yükselmesi, konut yatırımcısına getirilen kısıtlamaların kaldırılması ile piyasada bir dengelenme oluşabilir. Bu koşullar sağlanmadan ne kira ne de konut fiyatları durur.